Ölüm Üzerine
20 Kasım 2024

" İki kapılı bir handa yürüyorum gündüz gece" diyen Aşık Veysel ne güzel anlatmış aslında doğumun da ölümün de bir yolculuk olduğunu…
"Her nefes ölümü tadacak" ile öleceğini bilerek yaşayan tek canlı insan... ne büyük travma ve kabulleniş öyle değil mi?

 Ölüm haberlerine verdiğimiz tepkilere bakarsak bu teslimiyeti daha iyi görebiliriz. Tabi bu tepkiler ölen kişinin yaşına, medeni durumuna, geride bıraktığı cocuk sayısına ve çocukların yaşlarına bağlı olarak degişebiliyor. Yaşlıysa bu dünyada görecegini görmüş, torun sevmiş, zaten hastaymış bundan sonra yattığı yerde dinlenirmiş...tarzında teselli cümleleri duyarız. Vefat eden gençse hele bir de bekarsa " tüh tüh çok da gençmiş daha bir gün görmemiş...toprak sevinsin artık...", evliyse ve geride çocukları kaldıysa o çocukların akıbeti ve öksüz/ yetim büyümenin zorlukları üzerine yakınmalardan sonra topraktan geldik toprağa gidecegiz ferasetiyle... isyan etmemek gerekliligi üzerine nasihatle taziye verilir. Bunlar bizden olan normal ölümler tabi…
Ölen kişi mülteciyse oh neyseki Türk değilmiş, terörist ise zaten işidliymiş ... pkklıymış... gebersin zaten katilmiş... sapıkmış ölümü coktan haketmiş...

Ölüm bir yerde de temizlenme..Tam yeri aslında José Saramago 'nun  "Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş"ndan bahsetmek ama gündem edebiyattan bahsedilecek bir gündem degil malesef...Nerde kalmıştık?... Bizden olmayan ölümlerde... zaten Kürtmüş..aleviymiş...zaten trans bireymiş kötü yoldaymış.. zaten madde bagımlısıymış, ailesine dert oluyormuş ...iyi olmuş ölmüş...

Buraya kadar tanıdık cümleler değil mi ama bundan sonrası benim de 1 aydır yazmama engel olan kötü ruh halinin sebebi Yenidoğan Çetesi icraatları... Bu bebekler hangi kimlikteydiler ki böyle sessiz sedasız,sahipsiz gömülüp gittiler? Biz bu ölümleri nasıl bu kadar rahat kabullendik? Komisyon için ölmek bebekligin fıtratında mı vardı? Gün gün hafta hafta içinde büyüttüğü bebegini  ne için kaybetmişti anneler?
Mütebessim sağlık bakanımız Yenidoğan Çetesi için yaptıklarını anlattığı bütçe görüşmesinde operasyonun adının "Çürük elma" olarak degiştirilmesi gerekliliğinden bahsetti. O zaman yeni doğan bebek katillerine çürük elma deyip "amaaann her meslekte var böyle çürük elmalar" ile  normalleştik bebek katilerini? Yoksa çoktan normalleşti mi?  

O zaman utanamayan sağlık bakanımız yeni bir isimlendirme ile sağlıkta çığır aşan reformlarını tamamlasın ve "İlaçları çocukların ulaşamayacağı yerde saklayın uyarısını "çocukları insanların ulaşamayacağı yerde saklayın" olarak degistirsin ki üzerinde hiçbir suç kalmasın akça pakça mutlu mesut poz vermeye devam etsin.


Seç