Devlet dairelerinde evrakların belli bir süre sergilenmesi işlemine askıya çıkmak denir. Mesela evlenecek kimselerin durumu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan edilir ya da yapılacak ihalenin katılım koşullarının kendisine uygun olmadığını görmek isteyenler gidip askıdan kontrol edebilir.
Seçim sonuçları da askıya çıkar. Sonuçlar kesinleşip itiraz süresi dolunca da evraklar askıdan indirilir. Çünkü hayatın bir süre sonra normale dönmesi gerekir. Seçim de bizim gibi ülkelerde travmatiktir. Bazen trafoya kediler girer bazen atı alan Üsküdar’ı geçer. Bazen oylar çalınır bazen de aday…
45. Asliye Hukuk Mahkemesi kendi yetki alanı içinde olmayan 2023 yılında yapılmış ve 2 yıl önce kesinleşmiş CHP’nin 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. Bu şu demek bundan sonra hiçbir seçim sonucu kesinleştirilemeyecek. Sadece seçim sonuçları değil herkes askıda yaşayacak.
Bir düşünsenize çamaşırı astınız, kurusa bile toplayamayacaksınız. Gömleğin yakasında mandalın izi değil mandal hep kalacak. En az neresi acır asılınca diye düşünmek zorunda kalacağız.
Filistin askısına çekilen bir genci düşünün. İşkencesi hiç bitmeyecek. İstenilen ifadeyi verse de vermese de hep askıda kalacak. Acısı hiç dinmeyecek. Sisifos’un cezası gibi…
Sisifos, Tanrıları kızdırdığı için bir kayayı dağın tepesine çıkarmakla cezalandırılmıştı. Tam çıkardığı sırada taş aşağı yeniden yuvarlanıyor, taşın ardından bakan Sisifosaşağı inip tekrar taşı çıkarmaya çalışıyordu.
Peki Sisifos, hangi suçun karşılığında bu cezaya çarptırılmıştır? Sisifos, Tanrı Zeus’un sırrını ifşa etmiştir. Zeus’u kaçırdığı kız ile ilgili köşeye sıkıştırdığı için gazabına uğramıştır. Bir Tanrının sırrını açıklamak, onu zor durumda bırakmak elbette cezalandırılacaktır. Fakat Sisifos aklı ve bilgeliği sayesinde Thanatos ve Hades’i de yenince ceza işini bizzat Zeus üstlenmiştir.
Sisifos’u, A. Camus bireyin yaşamın özsel saçmalığına karşı verdiği ısrarlı mücadelenin metaforu olarak kullanır.
Artık siyaset üretemeyen, köşeye sıkışmış bir iktidar var karşımızda. Elinde yargı sopasıyla üretemediği siyaseti korkuyla dizayn etmeye çalışıyor. Kayyım ile yenebileceği bir muhalefet oluşturma çabası ise her defasında boşa düşüyor. En son kayyım Gürsel Tekin’in iki aslanı firar etti. Tek başarısı transfer ettiği halk desteğini kaybetmiş Aydın Belediye Başkanı.
Koşullar 100 yıl öncesinden kötü değil, umutsuzluğa kapılmayın diyen Özgür Özel’in gerçekten bir B planı varmış. CHP’de panik hali yok. Ne yaptığını gayet iyi biliyor. Başka türlü bir gecede 900 delegenin imzasıyla 21 Eylül’de Olağanüstü Kurultay’a gitme kararı mümkün olmazdı.
Özgür Özel, söylediği her şeyi yapıyor. Bir adım geri atmıyor, asla teslim olmuyor. Yorulmadan demokrasinin yükünü taşıyor. Bu çağın Sisifos’u abartılmış bir övgü olmaz onun için. Onun da sırtında seçme ve seçilme hakkımız var. Yükü ağır yolu dik ama arkasında onun sağlığını isteyen milyonlar var