Kaşıntı, kısaca kaşınma isteğine yol açan rahatsız edici bir his olarak tanımlanabilir ve deri hastalıklarında en sık görülen belirtidir. Kaşıntı, ağrı ile aynı sinirsel yolları izlediği için oluşum mekanizmaları da benzerlik gösterir. Derideki kaşıntı reseptörleri (sensörleri) uyarıldığında, bu uyarılar sinir sistemi aracılığıyla beyin hücrelerine iletilir.
Kaşıntı genellikle gece artar. Bunun nedeni, gece vücut ısısının yaklaşık 1 derece yükselmesidir. Sıcaklıklar genelde kaşıntıyı tetikler veya şiddetlendirir. Kaşıntıyı başlatan ya da şiddetini artıran faktörler arasında en başta stres, derinin ve ortamın kuru ve nemsiz olması, böcek ve haşere ısırıkları, mantar enfeksiyonları, parazit hastalıkları (örneğin uyuz ve bit), egzama, sedef hastalığı (psoriasis) ile bazı gıdalar ve ilaç alerjileri bulunur. Derinin bütünlüğünü ve yapısını bozan durumlar ve inflamatuar hastalıklar da kaşıntıya yol açabilir.
Kaşıntı başladıktan sonra bazen o kadar şiddetli ve uzun süreli olabilir ki, kaşınan bölgenin derisinde renk ve yapı değişiklikleri meydana gelebilir. Bu durumda deriden kaşıntıyı artıran biyokimyasal maddeler (serotonin, histamin vb.) daha fazla salınır. Bu da hastanın kaşıntısının daha da artmasına ve bir kaşıntı döngüsüne girmesine yol açar.
Karaciğer ve böbrek yetmezliğinin ileri aşamalarında da kaşıntı görülebilir. Bu durum kandaki üre, ürik asit ve diğer bazı toksik maddelerin artmasına bağlıdır. Ancak halk arasında, en basit kaşıntının bile “karaciğerden mi kaynaklanıyor?” gibi kaygılar yaratması yaygın ama yanlış bir inanıştır. Pek çok hasta gereksiz yere tetkik yaptırmak istemektedir. Oysa kaşıntıların çok azı karaciğer ve böbrek yetmezliği sonucunda gelişir ve bu hastalıklarda kaşıntı, genellikle yetmezliğin ileri aşamalarında ortaya çıkar. Bu aşamalara gelene kadar başka pek çok belirti zaten kendini gösterir.
Yaygın kaşıntı nedenlerinden bir diğeri de parazit hastalıklarıdır. En yaygın olanı ise uyuzdur (scabies). Bölgesel savaşlar, göçler ve pandemi gibi durumlar uyuzun hızla yayılmasına sebep olabilir. Son yıllarda, ülkemizde yaşanan göç dalgaları ve depremler nedeniyle barınma ve hijyen koşullarının bozulmasına bağlı olarak uyuz vakalarında ciddi bir artış yaşanmıştır. (30 yıllık uzmanlık deneyimimde, en fazla uyuz vakasını son birkaç yılda tespit etmiş bulunmaktayım.)
Kaşıntı problemi olan hastaların diyet yapmaları önemlidir. Bazı yiyecekler kaşıntıyı doğrudan ya da dolaylı olarak artırabilir. Bu gıdalar arasında sıcak yiyecekler, kokulu bitkiler (roka, tere vb.), baharatlar, ekşi ve acılı gıdalar, kuruyemişler ve alkollü içecekler sayılabilir.
Kaşıntı problemi yaşayan kişilerin mutlaka bir dermatoloğa başvurmaları gerekmektedir. Yanlış tedaviler hem zaman hem de maddi kayba yol açabilir ve gereksiz tahliller yapılmasına sebep olabilir.
Unutmayın, en değerli giysiniz cildinizdir; onu dermatoloğunuza emanet edin.
Uz. Dr. Ahmet Akdaş
Cilt Hastalıkları Uzmanı