Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde haciz işlemleri için borçlu Ahmet E.’nin av bayisine giden avukatlar Mehmet Toprak ve M.K., borçluyla uzlaşma çabası içindeydi. 

Ancak bu ziyaret sırasında iddialara göre Ahmet E.’nin kardeşi Mustafa E., avukat Mehmet Toprak’a bıçakla saldırdı. 

Saldırıda üç yerinden yaralanan Toprak, olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından Suruç Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

SALDIRGANLARDAN BİRİ TUTUKLANDI

Tedavisinin ardından darp raporu alan avukat Mehmet Toprak, saldırganlar hakkında şikâyetçi oldu. Şikâyet üzerine gözaltına alınan Mustafa E. ve Ahmet E., ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Mustafa E., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken Ahmet E., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

BAŞKA BİR AVUKATA BENZER SALDIRI

Bu saldırının ardından, geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen benzer bir olay yeniden gündeme geldi. 

İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat Büşra T., borçlu Ahmet E.’nin iş yerindeki bir haciz işlemini tamamladıktan sonra dönüş yolunda minibüste saldırıya uğramıştı. Minibüs, Balıklıgöl Devlet Hastanesi önünde zorla durdurulmuş, Büşra T. araçtan indirilip darbedilmişti. Saldırı sonucunda yüzünden, kolundan ve ayağından yaralanan avukat, hastanede ameliyata alınmış ve ayağındaki kırık nedeniyle uzun süre çalışamaz hale gelmişti.

"8 AY TUTUKLU KALDI, SERBEST BIRAKILDI"

Ahmet E. ve Mustafa E.’nin bir yıl içinde gerçekleştirdiği bu iki ayrı saldırı, hem Şanlıurfa hem de İstanbul Barosu tarafından kınandı.

Saldırıya uğrayan avukat Mehmet Toprak, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

Ben Avukat Mehmet Toprak. Müvekkilimin alacağını tahsil etmek üzere, mahkeme kararına dayanarak 14 Kasım 2024’te Suruç’ta bulunan haciz yerine icra müdürü ve kolluk kuvvetleriyle gittik. Daha önce bir meslektaşımıza canice saldırı düzenleyen borçlu Ahmet E., 8 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı. Haciz sırasında, Ahmet E. kardeşi Mustafa E.'yi azmettirdi ve şahsıma yönelik canice bir saldırı gerçekleştirdi. Yetersiz ve caydırıcılıktan uzak cezalar, yargı mensuplarının görevlerini yerine getirmesini ciddi şekilde zorlaştırıyor. Barolar Birliği ve İstanbul Barosu’nun yargılama sürecine aktif katılımı, bu tür menfur olayların önlenmesi için hayati önem taşımaktadır. Saldırganların en ağır cezayı alması için hukuki mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim.

Barolar, hukukun üstünlüğünün korunması ve avukatlara yönelik saldırıların önlenmesi adına süreci yakından takip edeceklerini açıkladı.