M.Ö. 2500'lerden itibaren Eskişehir bölgesi üzerinden Suriye-Kilikya ve Mezopotamya ile Kuzeybatı Anadolu arasında gerçekleşen ticari ilişkileri gösteren çeşitli yağ, ilaç şişeleri ve metal eşyalar Küllüoba'da bulundu. Yapılan analizler sonucu dünyada bilinen en eski ağrı kesici kalıntıları ve bitkisel ilaç kullanımına dair diğer kanıtlar, varlığını göstermiş oldu.
28 Eylül 2024 - 12:38
Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde M.Ö. 3500 ile 1900 yılları arasında 1600 yıl kesintisiz yerleşik hayat sürülmüş olan Küllüoba'daki kalıntılar, Kazı Başkanı Prof. Dr. Turan Efe ile Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Türkteki'nin öncülüğündeki 35 kişilik ekibin çalışmalarıyla ortaya çıkarılıyor.
Küllüoba'da BŞEÜ'nün kazı ekibi tarafından yapılan çalışmalar, bu alanın günümüzden 4 bin 500 yıl öncesinde şehir olarak nitelendirilebilecek bir yerleşim yeri olduğunu ortaya koyuyor.
Özellikle kamusal yapıların varlığı, bu konudaki önemli bir kanıt olarak değerlendiriliyor.
EKİP KÜLLÜOBA'DA
Çok önemli buluntulara ulaşılan Küllüoba'da gerçekleştirilen çalışmaları BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Kaplancıklı ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki yerinde inceledi.
İkili, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
DÜNYANIN BİLİNEN EN ESKİ AĞRI KESİCİLERİ KÜLLÜOBA'DA
Kazı Başkanı Prof. Dr. Türkteki'nin verdiği bilgilere göre; M.Ö. 2500'lerden itibaren Eskişehir bölgesi üzerinden Suriye-Kilikya ve Mezopotamya ile Kuzeybatı Anadolu arasında gerçekleşen ticari ilişkileri gösteren çeşitli yağ, ilaç şişeleri ve metal eşyalar Küllüoba'da bulundu.
Kazı çalışmalarında bulunan bazı özel kaplar üzerinde analizler yapıldı.
Bu analizler neticesinde dünyada bilinen en eski ağrı kesici kalıntıları (söğüt ağacı kabuğundan elde edilen salisilik asit vb.) ve bitkisel ilaç kullanımına dair diğer kanıtlar varlığını gösterdi.
FARKLI KÜLTÜRLER BİR ARADA YAŞADI
Küllüoba'da Erken Tunç Çağı'nın başlangıcına tarihlenen mezarlık alanın, Batı Anadolu'da bilinen en erken yerleşim dışı mezarlık alanı olup burada farklı ölü gömme geleneklerin diğer bir değişle farklı kültürlerin bir arada yaşadığı anlaşılıyor.
Son yıllardaki çalışmalar ise Küllüoba'da sıra dışı bir durum olarak höyüğün batı kesimindeki tüm yapıların özellikle steril bir toprakla gömülmüş olduğunu gösteriyor.
30 Kasım 2024 - 10:14
21 Kasım 2024 - 19:23
19 Kasım 2024 - 10:50
18 Kasım 2024 - 18:00
YORUMLAR
{{ commentList.length }} Yorum{{ item.name }}
{{ item.date }}
Henüz yorum yapılmamış.
YORUM YAP